“Matematiğin hiçbir dalı yoktur ki, ne kadar soyut olursa olsun, bir gün gerçek dünyada uygulama alanı bulmasın.” Lobachevski
Matematik öğretmenleri olarak, çocuklardan sıklıkla duyduğumuz “Biz bu bilgileri nerede kullanacağız?”sorusuyla başladık bu çalışmaya. Daha doğrusu 2009 yılında şimdiki ekibimizden bir hocamızın; bir sohbet ortamında “Mevcut matematik öğretim teknikleri öğretmenleri ve çocukları çok zorluyor.Eski ve eksik.Öğrenciyi içeri almıyor.Yeni bir sistem geliştirilmeli, daha bireysel olmalı mesela” şeklinde ortaya attığı fikir başlangıcımız oldu.Sonra aynı şeyleri düşünen başkalarının da olduğunu görünce ekip halinde çalışmaya karar verdik.
İlk olarak geliştirmek istediğimiz sistemin gereklilikleri belirlendi. Bir de baktık ki; matematik öğretimi matematik öğretmenlerinden ibaret değilmiş. Matematiği temel bileşenlerine ayırdığımızda matematiğin; Algılama, Dikkat, Mantık, Akıl Yürütme ve İşlem Becerisi gibi bileşenlerden ve bunlara bağlı alt bileşenlerden oluştuğunu gördük. Ve bu bileşenleri ölçmek-geliştirmek için neler yapılması gerektiğini düşündük.
2011 yılında ilk şeklini alan çalışmamız “matematik yetenek testi” olarak denenmeye başlandı. İlk olarak 1200 çocuk üzerinde denemeler yapıldı. Matematiğe karşı ilgisi önceden testlerle tespit edilen çocuklara “Matematik Yetenek Testi” uygulamasına geçtik. Çok titiz çalışmak zorundaydık. Çünkü test sonucunda verilen test sonuç karnesi, karne olmaktan daha çok bir rapordu. Türkiye’de ilk kez yapılan bir rapordu hem de. Çünkü bu raporda bir çocuğun matematiğin neresinde olduğunu anlatıyoruz, bulgularımızı sıralıyoruz ve hatta daha da ileri giderek geliştirilmesi gereken bileşenlerin nasıl geliştirileceğini anlatıyorduk.
Çalışmalarımızın sesinin kısa sürede yayılması ile ekibimiz her gün genişledi. PDR uzmanları, çocuk psikologları, pedagoglar, akademisyenler, yeni matematik öğretmenlerinin katılmasına ek olarak, dil ve konuşma uzmanları, klinik psikologların katılımı ile kocaman bir aile olmuştuk. Bu fikir bu ekip içerisinde daha da zenginleşti ve daha doğru tespitler yapmaya başlandı. Ve nihayet 2014 yılında “Matematik Sanatı Derneği” çatısı altında birleştik. Çalışmalarla zenginleşen ürünümüz 2016 yılında son şeklini aldı. Artık büyük bir kitleye uygulama yapmanın zamanı gelmişti.
Ve nihayet, Mersin İl Milli Eğitim Müdürlüğünün 93525931-821.05-E.2551739 sayılı ve 4 Mart 2016 tarihli onayı ile Mersin’ de 66 000 çocuğa “Matematik Yetenek Testi”’ni uyguladık. Uygulama sonrası uygulamaya giren çocukların öğretmenlerine dönüt anketi dağıttık. Karnelerin çocukları ne kadar yansıttığı ve önerilerimizin ne kadar yerinde olduğunu sorduk. Öğretmenlerimizden % 90’ın üzerinde olumlu sonuç alınca kendimize olan güvenimiz arttı. Daha sonra aramıza yazılımcı arkadaşlarımızın katılmasıyla, bu raporlama sistemini yazılıma dökmeye ve Türkiye’nin her yerinden ulaşılabilir hale getirmeye karar verdik. Ve elimizde 66000 kişilik dev bir veri bankası vardı. Çok yoğun çalışmalarla bu sistemi internetten ulaşılabilir, bireysel olarak kullanılabilir hale getirdik.
Bu arada katılımcılarımızın sıklıkla sorduğu, “Matematiksel yeteneğimizi ölçtünüz ama bunu nasıl geliştireceğiz” sorusuyla karşılaştık. Tabi ki bu konuda da hazırlıklıydık. Çünkü bizim bu yetenekleri geliştirici, seviyeye göre hazırlanmış ve testlerimizle entegre halde olan “MAİDA” eğitim sistemimiz vardı. Maida gelişim programımız derneğimize gelebilen 1500 ü aşkın çocuğumuz üzerinde uygulanmış ve olağanüstü sonuçlar alıyorduk.
Artık Testlerimizin ve MAİDA eğitim sistemimizin daha büyük kitlelere ulaşması gerekiyordu. Bu amaçla 2017 yılında “Matematik Sanatı Yayıncılık” şirketini kurduk. Şu anda yetmişten fazla ilde bayiliği bulunan, test değerlendirme teknolojisinde en hızlı ve doğru sonuç veren, yeni ve benzeri olmayan ürünleri olan bir şirket olarak devam etmekteyiz yolumuza.
Yeni ve eşiz kişisel gelişim ürünlerinin üreticisi olarak, daima yenilikleri takip edecek ve halkımıza doğru ölçümler ve önerilerde bulunmaya devam edeceğiz.
Hakkımızda